Kıştan bahara geçiş yaptığımız bugünlerde hava sıcaklığındaki değişkenliğin de tesiriyle çocuklarda üst teneffüs yolu enfeksiyonları çok sık görülüyor. Çoklu virüsler kalabalık ve kapalı ortamlarda basitçe bulaştığından pek çok çocukta burun akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik ya da yüksek ateş şikayetleri yaşanıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Çoban, influenza (domuz gribi), Beta, RSV, Adenovirüs, Metapnömavirüs ve Bocavirüs üzere çeşitli teneffüs yolu virüslerinin hala çok yaygın olduğunu belirterek, ailelerin doktora müracaattan çocuklarına ölçüsüz antibiyotik ve vitamin desteğinden kaçınmaları gerektiğini vurguluyor. Bilimsel temele dayanmayan, arkadaş tavsiyesiyle ve internetten edinilen bilgilerle yapılan uygulamaların çocuğu güzelleştirmenin tersine, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek daha fazla ziyan verebileceğini vurgulayan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Çoban, çocuk sıhhatinde yapılan 6 değerli yanılgıyı anlattı, değerli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Antibiyotik verirsem daha çabuk iyileşir!
Çocukların geçirdiği enfeksiyonların çok büyük bir kısmına virüslerin sebep olduğunu, antibiyotiklerin ise viral enfeksiyonlarda işe yaramadığını, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanıldığını belirten Dr. Dilek Çoban “Gereksiz verilen antibiyotikler, çocukların bağırsak florasını makûs etkilemekle kalmıyor, antibiyotik direnci nedeniyle nitekim muhtaçlığımız olduğunda artık antibiyotikler de işe yaramaz hale geliyor. Bu nedenle hekiminiz önermeden katiyen antibiyotik kullanmayın. Hekiminiz gerekli gördüğünde antibiyotik tedavisi uygulayacaktır.” diyor.
Vitamin desteği yaparsam bağışıklığı güçlenir!
Doktora istişareden yapılacak vitamin ve omega desteği de yarar yerine ziyan verebiliyor. Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Çoban “Vitaminler ve omega; sağlıklı bir metabolizma ve bağışıklık sistemi için çok kıymetli. Fakat her çocuğun vitamin gereksinimi farklıdır. Muhtaçlığı olmayan vitamin desteğini çocuğa vermek uzun periyotta karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere önemli meşakkatlere yol açabilir. Bu nedenle uzmana istişareden ve gerekli tetkikleri yaptırmadan rastgele vitamin desteği yapmamak gerekir. Çocukların günlük beslenmesini, taze meyve, zerzevat, balık, fındık, ceviz ve badem üzere besin kıymeti yüksek besinlerle zenginleştirdiğinizde, kâfi müddet uyumasını ve spor yapmasını sağladığınızda bağışıklığını da güçlendirmiş olursunuz.” diye konuşuyor.
Kalın giydirirsem hasta olmaz!
Toplumda yanlışsız sanılan yanlışlardan biri de, çocukları kalın giydirmek, konutun ısısını yüksek tutmak hatta çocuklarını dışarı çıkarmazlarsa hasta olmayacaklarını düşünmek! “Çocuklar üşüdükleri için hasta olmuyor. Enfeksiyona neden olan mikroplar soğuk havada, kalabalık alanlarda daha çok vakit geçirdiğimiz için daha kolay bulaşıyor ve hastalık yapıyor. Çocukları kalın giydirdiğimizde terleme de arttığından, dış ortama çıktıklarında daha çok üşüyor ve kolay hastalanıyorlar” diyen Dr. Dilek Çoban, çocukların açık havaya çıkarılması ve pak hava almalarının sağlanması gerektiğini söylüyor.
Ateşini çabucak düşürmeliyim, yoksa havale geçirir!
Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Çoban çocukların ateşi yükseldiğinde ebeveynlerin en çok havale ihtimali nedeniyle huzursuz olduklarını belirterek şöyle konuşuyor: “Ateşli havale bilhassa birinci 5 yaşta görülür ve kalıtımın rolü büyüktür. Ailede emsal hikaye varsa bu ihtimal çocuğun ateşinin 37 yahut 40 derece olmasıyla değişmez. Ateş aslında bağışıklık sistemimizin yeterli çalıştığının bir göstergesidir. Mikroplarla savaşta ve onlardan kurtulmada da değerli bir silahtır. Bu nedenle ateş; çocuğu rahatsız ettiğinde, çok yükseldiğinde ve birinci alınacak tedbirlerle (üzerini inceltmek, ortamı serinletmek, ılık su ile duş, bol sıvı vermek gibi) düşürülemiyorsa ilaç verilmelidir.”
Okula ne kadar geç başlarsa, o kadar az hastalanır!
Okul, çocukların eğitim ve öğretimi kadar; toplumsallaşmaları, güçlerini atmaları ve bağışıklık sistemlerinin gelişmesi için de değerli. Kapalı ve kalabalık ortamlar nedeniyle çocukların okula ne kadar geç başlarsa o kadar az hastalanacağı biçimindeki niyetin hakikat olmadığını belirten Dr. Dilek Çoban “Çocuk bu mikroplarla er ya da geç karşılaşacak ve onlarla karşılaştıkça bağışıklık sistemleri bu mikropları tanıyıp savaşarak güçlenecek” diye konuşuyor.
Öksürüğünü, burun akıntısını çabucak durdurmalıyım!
Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Çoban, en sık yapılan yanlışlardan birinin de çocuktaki öksürük ve burun akıntısını çabucak durdurmaya çalışmak olduğunu belirterek şu bilgileri veriyor: “Oysa ateş, öksürük ve burun akıntısı hastalık değil, bağışıklık sistemimizin mikroplarla karşılaştığında başlattığı savaşın artıkları ve bu artıkları bedenden atma yollarıdır. Birebir ateş üzere, öksürüğe de çocuğun uyku kalitesini, günlük aktivitesini bozacak kadar şiddetli olduğunda müdahale edilmelidir. Lakin öksürük şurubu ya da soğuk algınlığı ilacı vermeden evvel kesinlikle bir çocuk tabibine danışmak gerekir zira kimi öksürükler zatürre, bronşiolit üzere önemli akciğer hastalıklarının habercisi olabilir. Unutmayalım ki, bir şurupla bu öksürüğün kesilmeye çalışılması, önemli bir enfeksiyonun geç teşhis edilmesine ve bu nedenle tedavide geç kalınmasına sebep olabilir.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
