Tabletler hayatımıza girdiğinde bilgisayarların yerini alıp alamayacağı çokça tartışılmıştı. Ancak bilgisayarların yerini almak yerine onlarla bütünleşti. Bir yandan eğlence için kullandığımız tabletler, gerekli ekipmanlar sağlandığında bir bilgisayardan farksız bir hale geldi. Logitech’in geliştirdiği ürünler de işte bu farklı cihazları orta noktada buluşturan ve günlük rutinimizi kolaylaştıran çözümler karşımıza çıkıyor.
Türkiye’de de satışa sunulmuş olan Logitech K380, çoklu cihaz desteğine sahip, tasarımıyla da ön planda olan kullanışlı bir Bluetooth klavye. Farklı zevklere hitap eden gül ve siyah renkleriyle şık bir tasarıma sahip ve yanımızda çok rahat taşıyabileceğimiz seviyede kompakt bir ürün.
Altını özellikle çizmemiz gereken nokta, K380’in bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarla birlikte kullanılabiliyor olması. Tablete ve telefona kolayca bağlanabildiğinden gittiğiniz her yerde kolayca klavye üzerinden cihazlarınızı kullanabiliyorsunuz. Klavyenin üzerinde yer alan 1, 2 ve 3 numaralı tuşlarla bu geçişi yapıyoruz. Böylece bilgisayar başına geçemeyeceğiniz durumlarda cebinizdeki telefonla dahi bu klavyeyi kullanabiliyorsunuz. Bu da size büyük bir esneklik sunuyor.
Az önce belirttiğim gibi klavye kompakt bir yapıda. Bu da evde, kafede ya da herhangi bir yerde bu klavyeyi kullanabilmemizi sağlıyor. Piller dahil ürünün yaklaşık 420 gram ağırlığında ve küçük ebatlarıyla birlikte mobilleşen dünyamızın ayrılmaz bir parçası olmak için kuvvetli bir aday.
K380’de bulunan Easy-Switch teknolojisi, sadece bir tuşa dokunarak üç cihaz arasında geçiş yapabilmemizi sağlıyor. Böylece bilgisayarda yazmaya başladığımız bir metne, tablet ya da telefonumuz üzerinden devam edebiliyoruz. Uyumluluk söz konusu olduğunda da kullanıcıların içi rahat olabilir; Windows, Mac, Chrome, Android ve iOS dahil hemen her cihazla sorunsuz çalışabiliyor ve Bluetooth üzerinden bağlantı kurulması saniyeler sürüyor.
Klavyenin öne çıkan bir diğer özelliği de kullanım mesafesi. 10 metre mesafeye kadar klavyeyi kullanabiliyoruz.
Logitech K380’in önemli bir başka özelliği de bitmeyen enerjisi olsa gerek. Pilleri takıp kullanmaya başladığınızda 24 aya kadar kesintisiz çalışabiliyor.
Tuşlar için de ayrı bir parantez açmak istiyorum. Tüm tuşlar kompakt yapıda. Ekstra küçük boyutuyla tuşlara uzanmanıza gerek kalmazken, hem daha fazla konfor sunuluyor hem de daha iyi bir beden duruşuna sahip olursunuz. Kavisli, düşük profilli çatal tuşlar parmak uçlarınızla da uyum sağlıyor.
Logiteck K380 ile tam bir uyum içinde çalışan Pebble M350 mouse de hem tasarım hem kullanışlı özellikleriyle öne çıkıyor. Klavyede olduğu gibi farklı renk seçenekleriyle geliyor ve dizayn olarak K380 ile bütünleşiyor. Grafit, gül, okaliptüs, kırık beyaz, mavi ve gri renkleriyle zengin bir çeşitliliğe sahip.
İnce ve portatif bir tasarıma sahip olması Pebble M350’yi rakiplerinden ayıran önemli bir özellik. Öyle ki Pebble yani çakıl taşı ismiyle karşımıza gelen bu özel mouse, kullanım sırasında çakıl taşı tutuyormuşçasına özel bir his veriyor.
Şık görüntüsünün yanı sıra sessiz çalışıyor olması da seveceğiniz bir özellik. Bir yandan size tıklama hissini verirken, öte yandan tıklamalar sonucu meydana gelen gürültüyü yüzde 90 oranında azaltıyor olması ürünün farkını ortaya koyuyor. Geniş lastik kaydırma tekerleğinin dahi sessiz çalıştığını söylemeden geçemeyeceğim.
Pebble M350, çift bağlantı seçeneği sunuyor. Bluetooth üzerinden ya da ürünle birlikte gelen Logitech USB alıcısıyla bağlantı kurulabiliyor.
K380’nin 24 aya varan bir pil ömrü olduğunu söylemiştik. Pebble M350’de ise bu süre yaklaşık 18 ay. İçerisinde bir adet AA pil bulunuyor ve güç tasarrufu da yapmayı ihmal etmiyor.
Kullanılmadığı anlarda otomatik uyku özelliği aktif oluyor ve pil tasarrufu sağlanıyor.
Logitech’in kullanıcılarıyla buluşturduğu K380 ile Pebble M350, genel hatlarıyla başarılı bulduğum ve özellikle de tasarım tarafında çok iddialı bulduğum ürünler oldu. Siz de şu sıra böyle bir ekipmana ihtiyaç duyuyorsanız Logitech’in bu çözümlerine mutlaka şans verin.
