Dünya Bayanlar Günü her yıl 8 Mart tarihinde bayanların toplumsal ve toplumsal hayatta cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve farkındalık yaratılması için kutlanır. Günümüzde ki bayan problemlerine dikkat çeken İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan bayanların maruz kaldığı ruhsal şiddet ile ilgili değerli açıklamalarda bulundu.
Tarihi 1800’lü yıllara dayanan bir küme dokuma çalışanı bayanın canları kıymetine haklarını savunmasını temsilen kutlanan 8 Mart Dünya İşçi Bayanlar günü kutlu olsun.
Bugün meskende eşlerin, çocukların, işte işverenlerin ve kurumların bayanlar için çiçekler aldığı, jestler yaptığı velhasıl kendilerini özel hissetmeleri için efor gösterdiği bir gün. Tüm spot ışıklarının bayanların pahası üzerine yöneldiği bir gün olması hasebiyle toplumun dikkatini yakalaması açısından da çok özel bir gün.
“Sadece bir güne indirgemek bayanlara haksızlık olacaktır”
Günün ehemmiyetine dikkat çeken Uzm. Kln. Psk. Leblebicioğlu, “Aslında sembolik bir tarih olan 8 Mart Dünya Bayanlar gününü yalnızca o güne indirgemek bayanlara yapılan bir haksızlık olacaktır. Şayet bugünü bayanların yarını için farkındalık kazanarak bir şeyleri değiştirebileceğimiz bir gün olarak görürsek günün manası daha değerli olacaktır. Ben hem bir bayan hem de bir ruh sıhhati çalışanı olarak kadınların günümüzde maruz kaldığı ancak gözdeki morluk kadar dikkat cazip ve görünür olmadığı için önemsenmeyen lakin şiddetin fizikî halinden hiç bir farkı olmayan ruhsal şiddete dikkat çekmek istiyorum” dedi.
“Kadınların uğraşlarını görmemek de şiddettir”
Şiddetin yalnızca fizikî olmadığını belirten Uzm. Kln. Psk. Leblebicioğlu, “Eşinizin yaptıklarını kıymetsizleştirmek, uğraşlarını görmemek de şiddettir. Yalnızca bayan olduğu için erkek çalışandan daha az maaş vermek de bayana karşı şiddettir. Alın teriyle aldığı terfiyi yalnızca hoş olduğuna bağlandığınızda, emek emek yapılan projenin içeriğinden çok bayanın fizikî görünümüne dikkat çekerek değersizleştirdiğinizde de bayana karşı şiddet uygulamış olursunuz. Bayana karşı yapılan hakkı olanı vermemek, yaptıklarını kıymetsizleştirmek, ötekileştirmek hareketleri de vurmak, bağırmak kadar şiddettir ve ne yazık ki bayana karşı şiddet yalnızca karşı cinsten değil hem cinslerinden de gelebilmektedir” diye söyledi.
Ayrıca Leblebicioğlu,” Toplumsal ve ferdî olarak maruz bırakılan hem ruhsal hem fizikî şiddetin bir bayanda açtığı yaraları daima birlikte daha dikkatli olarak ve gerekli itinası göstererek sarabiliriz. Dünya bayanlar gününde alınan çiçek, yapılan sürprizler şayet bir değişimin başlangıcı ise pahalıdır.
Umarım 8 Mart Dünya Bayanlar gününde kaleme aldığım bu yazı farkındalığı artırarak bayanların hak ettiklerine hiçbir zorbalığa uğramadan hayatlarını sürdürmelerine katkıda bulunur.
8 Mart Dünya İşçi Bayanlar günümüz kutlu olsun” diyerek kelamlarını noktaladı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
