Her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü bu hastalığın ehemmiyetine dikkat çekmek gayesiyle “Dünya Böbrek Günü” kutlanmaktadır. Kronik böbrek hastalığının epeyce yaygın olduğunu belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Osman Şahin Dünya Böbrek Günü vesilesiyle böbrek işlevlerinin sağlıklı çalışabilmesi için değerli açıklamalarda bulundu.
Dünyada her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü “Dünya Böbrek Günü” olarak kutlanmaktadır. Kronik böbrek hastalığı son yıllarda dünya çapında büyük bir artış gösteren önemli bir halk sıhhati problemidir. Diyabet, hipertansiyon, obezite, ileri yaş, çoklu ve denetimsiz ilaç kullanımı, ailesinde böbrek hastalığı olması, üzere risk faktörleri kronik böbrek yetersizliğinin en önemli nedenleri ortasında yer alır. Böbrek hastalıklarının değerli belirtilerine dikkat çeken Doç. Dr. Şahin,” Ülkemizde yapılan bir çalışmada her 7 erişkinden birinde kronik böbrek hastalığı olduğu gösterilmiştir. İleri periyot böbrek yetersizliğinde nefes darlığı, bedende şişlik, idrar ölçüsünde azalma, halsizlik, iştah azalması, bulantı, kusma üzere semptomlar var iken birçok hastada hiçbir belirti de göstermeyebilir. Hastalığın erken periyotta saptanması ve esirgeyici hekimlik uygulamaları ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir” dedi.
“İnsan bedeni susuzluğa bir hafta dayanabilir”
Ülkemizde meydana gelen sarsıntının böbreklere olan alakasına dikkat çeken Doç. Dr. Şahin, ”6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli sarsıntı felaketi ile ülkemiz derinden sarsıldı. 40 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bu felaket ile birlikte “Ezilme (Crush) Sendromu” tekrar gündemimize geldi. Bu tabloda en çok etkilenen organların başında ise böbrekler yer almaktadır. Kas yıkımı ve bireylerin kâfi sıvı alamamaları sonucunda hayatı tehdit eden akut böbrek yetersizliği ve potasyum yüksekliği felaketzedelerde vefata neden olmaktadır. Yapılan araştırmalar insan bedeninin susuzluğa bir hafta kadar dayanabileceğini göstermektedir. Daha uzun süren susuzluk durumu hayat ile bağdaşmamaktadır. Enkaz altından kurtarılan şahıslara daha enkaz yerinde uygun sıvı tedavisi başlanması çok önemlidir” diye söyledi.
“Yeterli sıvı alımı böbrek sıhhati için çok önemlidir”
Doç. Dr. Şahin,” Böbreklerimizin esas misyonu bedenimizin su, sodyum, potasyum üzere çeşitli elektrolitlerin istikrarını sağlamaktır. Metabolik atıkların (üre gibi) atılması, kan basıncının düzenlenmesi, asit-baz istikrarının sağlanması, ilaçların metabolize edilmesi, kan üretimi için gerekli hormonun üretim ve sentezi de öbür misyonları ortasında yer almaktadır. Kâfi sıvı alımı böbreklerimizin sağlıklı çalışması için değerlidir. Özellikle risk kümesinde olan şahısların böbrek işlevlerinin ve idrar tetkiki ile kıymetlendirilmesi kıymetlidir. Altta yatan hastalığın denetimi, diyet, beslenme ve ilaç rejimlerinin düzenlenmesi ile hastalık denetim altına alınabilir” diye belirtti.
Ayrıca Doç. Dr. Şahin, “2021 yılı Türk Nefroloji Derneği datalarına nazaran ülkemizde yaklaşık 85 bin kişi renal replasman tedavisi görmektedir. Yaklaşık 23 bin kişi ise kadavradan böbrek nakli olmak için nakil merkezlerinde beklemektedir. 2021 yılında ülkemizde 15 şahsa kadavradan böbrek nakli yapılmıştır. Bu sayı epey düşüktür. Bu değerli gün vesilesi ile tüm halkımızı organ bağışı yapmaya davet ediyorum” diye kelamlarını bitirdi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
